Yaşayan Ölüler yerin altında yaşarlar. Yeraltı karanlıktır. Orada yaşamaktan memnundurlar, çünkü karanlık onlara rahat, kesintisiz uyuyabilmeleri için elverişli ortamı sağlar.
Yaşayan ölüler hak aramazlar. Haksızlığa asla ses çıkarmazlar. Eğer ses çıkaran birileri olursa, hakkını arayanı boğazlamak için toprağı parçalayıp yüzeye çıkarlar.
Onlar sevmeyi, paylaşmayı, anlamaya çalışmayı, başka insanlarla iletişim kurmayı bilmezler. Okumazlar, düşünmezler, sorgulamazlar, araştırmazlar. Çünkü bu yorumlamaları yapabilecek beyinleri yoktur. Bundan kurtulmaya niyetleri de yoktur. Bildikleri tek şey uyumak, uykularını kaçıran olursa homurdanarak gidip boğazlamaktır. Onu da kendileri gibi yapmaya, dönüştürmeye çabalarlar
YAŞAYAN ÖLÜLER DİYARINA HOŞ GELDİNİZ!
1. Bölümü aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz:
O sabah suluyordum yine
Bahçedeki çiçekleri
Ruhumu saran sevgiyle
Mırıldanıp türküleri
Birden titredi toprak
Çatladı kımıldayarak
Dışarı çıkıyordu sanki
bir şeyler zorlanarak
Toprağı yırtan elleri...
kan fışkıran etleri...
irkilerek doğruldum
görünce birdenbire
yürüyen cesetleri
Uyuyan ölüler canlandı
çoğaldıkça çoğaldı
korkunç homurtularla
üzerime geliyorlardı
Karanlığa ses çıkarmayanlar
Ses duyunca ayağa kalktılar
bi'dünya çiçek ezip
yaygara kopardılar
İşte böyle bir yer burası
yaşamla ölüm arası
Yaşayan ölüler diyarı
çelişkiler fırtınası...